• Home
  • Hosting
  • VPS, Bulut Sunucu ve Fiziksel Sunucu: Doğru Mimarinin Seçimi
vps-bulut-sunucu-ve-fiziksel-sunucu-dogru-mimarinin-secimi

VPS, Bulut Sunucu ve Fiziksel Sunucu: Doğru Mimarinin Seçimi

Sharing is caring!

Neden VPS, Bulut Sunucu ve Fiziksel Sunucu Arasındaki Fark Önemli

Yeni bir projeye mimari tasarım yaparken ilk çözdüğüm soru genelde şu oluyor: Uygulama hangi tür sunucu mimarisi üzerinde çalışmalı. VPS, bulut sunucu ve fiziksel sunucu kağıt üzerinde benzer gibi görünse de iş performans, ölçeklenebilirlik, güvenlik ve maliyete geldiğinde aradaki farklar hem teknik hem finansal sonuçları ciddi şekilde etkiliyor. Özellikle ölçeklenme ihtimali olan projelerde mimariyi baştan yanlış seçmek, ileride taşınma maliyetlerini ve kesinti riskini katlayabiliyor.

Eğer şu an Paylaşımlı hosting kullanıyorsanız ve bir üst seviyeye çıkmayı düşünüyorsanız, zaten ilk kavşaktasınız: VPS mi, bulut mu, yoksa doğrudan fiziksel sunucu mu. Bu noktada sadece fiyat etiketine bakmak büyük hata. Uygulamanızın trafik profili, veritabanı yükü, gecikme toleransı, yedeklilik ihtiyacı, hatta ekip yapınız bile doğru mimari seçiminde rol oynuyor. Daha önce paylaşmış olduğum paylaşımlı hostingden VPS e ne zaman geçmeniz gerektiğini anlattığım rehberde bu geçişin ilk adımlarını detaylandırmıştım. Bu yazıda ise çıtayı biraz daha yükseltip, üç ana mimariyi teknik ve pratik açıdan yan yana koyarak hangi durumda hangisini seçmeniz gerektiğini sade ama derinlemesine anlatacağım.

Temel Kavramlar: VPS, Bulut Sunucu ve Fiziksel Sunucu Nedir

VPS Sunucu Nedir

VPS, yani Sanal Özel Sunucu aslında güçlü bir fiziksel sunucunun üzerinde çalışan sanal bölümlerden biri. Hipervizör denilen sanallaştırma yazılımı sayesinde aynı donanım üzerinde birden fazla bağımsız sanal sunucu oluşturulur. Bu sanal sunucuların her birine belirli CPU, RAM ve disk kaynağı atanır.

VPS in karakteristik özellikleri şöyle özetlenebilir:

  • Kaynaklar paylaşımlıdır ama genellikle belli oranlarda garanti edilir.
  • Kendi işletim sisteminiz, root erişiminiz ve yapılandırma özgürlüğünüz vardır.
  • Performans, paylaşımlı hostinge göre ciddi anlamda daha öngörülebilirdir.
  • Ölçeklenebilirlik vardır ama çoğu zaman belirli plan sınırları içindedir.

Sunucu yönetimine yeni geçenler için VPS, maliyet ve kontrol dengesinin oldukça iyi olduğu bir ara katman. Güvenlik tarafını merak ediyorsanız, daha önce hazırladığım VPS sunucu güvenliği rehberine göz atabilirsiniz.

Bulut Sunucu Nedir

Bulut sunucu da temelde sanal bir sunucudur; ancak en büyük fark, arka plandaki mimarinin tek bir fiziksel sunucuya bağlı olmamasıdır. Bulut altyapısında bir sunucunun diskleri, işlem gücü ve ağ kapasitesi genellikle bir sunucu kümesine ve paylaşılan depolama sistemlerine dağılmıştır.

Bulut sunucunun tipik özellikleri:

  • Gerçek zamanlıya yakın dikey ve yatay ölçeklenebilirlik imkanları.
  • Otomatik yedeklilik ve arıza toleransı (kullanılan platforma bağlı olarak).
  • Kaynak tüketimi kadar ödeme mantığına yatkın lisans ve fiyat modelleri.
  • API tabanlı yönetim ve otomasyona çok uygun bir altyapı.

Bulut mimarilerinin artıları ve riskleriyle ilgili daha geniş bir perspektif isterseniz, bulut sunucularının yararları ve risklerini anlattığım yazıyı da ayrıca okumanızı öneririm.

Fiziksel Sunucu Nedir

Fiziksel sunucu, veri merkezinde size özel ayrılmış gerçek bir donanım sunucu anlamına geliyor. Her şey size ait: CPU, RAM, diskler, ağ kartları, hatta çoğu zaman IPMI gibi uzaktan yönetim kartına kadar. Bu sunucuyu isterseniz hiç sanallaştırma yapmadan çıplak metal üzerinde, isterseniz kendi hipervizörünüzle sanallaştırarak kullanabilirsiniz.

Fiziksel sunucunun öne çıkan özellikleri:

  • Kaynaklar tamamen size özeldir, paylaşımlı bir katman yoktur.
  • En yüksek seviye özelleştirme ve ince ayar imkanı sunar.
  • Düşük seviye erişim gerektiğinde (özel donanım sürücüleri, GPU kartları vb.) neredeyse tek seçenektir.
  • Doğru kurgulanmazsa yedeklilik ve ölçeklenebilirlik maliyeti hızla artabilir.

Fiziksel sunucular, özellikle kendi veri merkezini işleten kurumlar ve donanım seviyesi optimizasyon isteyen projeler için hala çok güçlü bir oyuncu. Bu yüzden blogda fiziksel sunucu bakımıyla ilgili detaylı bir rehber de hazırlamıştım.

Performans ve Kaynak Yönetimi Karşılaştırması

Performans konuşurken sadece işlemci gücünü değil, disk IOPS değerlerini, ağ gecikmesini ve kaynakların ne kadar tutarlı davrandığını da dikkate almak gerekiyor.

VPS Performansı

VPS yapısında aynı fiziksel sunucu üzerinde birden fazla sanal sunucu bulunduğu için, sağlayıcının yaptığı overselling oranı performansı doğrudan etkiler. İyi yönetişime sahip bir sağlayıcı, her VPS e ayırdığı CPU zamanını ve disk IOPS limitlerini dengeler. Bu sayede komşu VPS lerdeki yoğunluk sizin sunucunuzu minimum düzeyde etkiler.

Tipik bir web uygulaması, kurumsal olmayan orta yoğunluklu bir e ticaret sitesi veya birkaç mikro servis barındıran yazılım projeleri için iyi yapılandırılmış bir VPS çoğu zaman fazlasıyla yeterli olur. Burada asıl kritik olan, kaynak ihtiyaçlarınızı izlemek ve tavan değerlerinize göre plan seçmektir.

Bulut Sunucu Performansı

Bulut sunucular genellikle dağıtık depolama ve yüksek hızlı ağ altyapısıyla geldiği için IOPS ve throughput tarafında oldukça iyi sonuçlar verebilir. Ancak bulutun asıl gücü ham performanstan çok, performansı esnek yönetebilme kabiliyetidir.

Trafiğin dalgalı olduğu, kampanya dönemlerinde aniden binlerce kullanıcıya hizmet vermesi gereken sistemlerde, CPU ve RAM i anlık olarak büyütüp küçültebilmek büyük avantaj sağlar. Bu sayede normal zamanda gereksiz büyük bir makine için para ödemezsiniz, ihtiyaç anında ise uygulama nefessiz kalmaz.

Fiziksel Sunucu Performansı

Ham performans anlamında fiziksel sunucu, aynı fiyat aralığındaki çoğu VPS ve bulut sunucuya göre hala avantajlıdır. Çünkü arada ek bir sanallaştırma katmanı ve paylaşımlı depolama olmayabilir. Diskleri doğrudan RAID kartı üzerinden kullanabilir, özel ağ kartları ile gecikmeyi minimize edebilirsiniz.

Özellikle yüksek I/O gerektiren veritabanları, büyük veri kümeleri, video işleme, GPU ile makine öğrenmesi gibi iş yüklerinde fiziksel sunucu çoğu zaman hissedilir bir fark yaratır. Ancak bu performansı yedeklilik ve ölçeklenebilirlik ile dengelemek için ekstra mühendislik gerekeceğini unutmamak lazım.

Ölçeklenebilirlik ve Esneklik

Mimari seçiminde en az performans kadar önemli olan konu ölçeklenebilirlik. Proje başlangıcında küçük olabilirsiniz; ama doğru mimari ile büyüdükçe bu süreci acısız hale getirebilirsiniz.

VPS de Ölçeklenebilirlik

VPS tarafında ölçeklenebilirlik genellikle dikey yönde olur. Yani CPU ve RAM i artırarak aynı sunucuyu büyütürsünüz. Bazı sağlayıcılar downtime olmadan plan yükseltmeye izin verirken, bazılarında kısa bir yeniden başlatma süresi gerekir.

Dikey ölçeklenme orta ölçekli projeler için yeterli. Ancak belli bir noktadan sonra tek makineyi büyütmek yerine, birden fazla VPS e dağıtılmış mimariye geçmeniz gerekir. Bu aşamada yük dengeleyiciler, ayrı veritabanı sunucuları, cache katmanları devreye girer. Bu konularla ilgili daha derin bir perspektif için veri merkezlerinde yük dengeleme rehberine göz atabilirsiniz.

Bulut Sunucu Esnekliği

Bulut sunucuların parladığı nokta tam olarak burası. Dikey ölçeklenme zaten standart, ama asıl güçlü oldukları yer yatay ölçeklenme. Yani trafik arttığında aynı yapılandırmada yeni sunucu örnekleri oluşturup yükü aralarına paylaştırabilirsiniz.

Otomasyon ve API desteği sayesinde, trafik izleme metriklerine göre otomatik sunucu ekleme ya da azaltma senaryoları kurmak mümkün. Bu da özellikle SaaS ürünleri, mikro servis mimarileri ve global kitleye hitap eden uygulamalar için neredeyse ideal bir ortam sağlıyor.

Fiziksel Sunucuda Ölçeklenebilirlik

Fiziksel sunucuda ölçeklenme genellikle daha yavaştır ve planlama gerektirir. Sunucu eklemek, rafa yeni donanım takmak, ağ yapılandırmasını güncellemek gibi operasyonel adımlar vardır. Ayrıca her yeni sunucu genelde büyük bir yatırım anlamına gelir.

Bununla birlikte, yüksek hacimli projelerde iyi tasarlanmış bir fiziksel sunucu kümesi hem performans hem maliyet açısından uzun vadede avantajlı olabilir. Özellikle kendi veri merkezini kuran kurumlar, hibrit bulut senaryolarıyla fiziksel sunucuları bulutla birlikte kullanarak esneklik sorununu büyük ölçüde çözebiliyor.

Güvenlik, Yedeklilik ve İş Sürekliliği

Teknik kapasite kadar önemli bir diğer boyut da güvenlik ve yedeklilik. Trafiğiniz artsa bile kullanıcı verisi kaybı yaşamak ya da sık sık kesinti almak istemezsiniz.

VPS Güvenliği ve Yedeklilik

VPS lerde güvenlik büyük ölçüde sizin konfigürasyonunuza bağlı. İşletim sistemini güncel tutmak, firewall yapılandırmalarını doğru yapmak, gereksiz servisleri kapatmak gibi temel prensipleri uygulamazsanız, hangi mimariyi seçtiğinizin pek önemi kalmıyor. Bu noktada blogda yer alan sunucu güvenliği hakkında temel bilgiler iyi bir başlangıç sağlayabilir.

Yedeklilik tarafında ise VPS çoğu zaman tek bir fiziksel sunucu arkasında konumlanır. Donanım arızası durumunda sağlayıcının yedek altyapısı devreye girer, ancak bu süreç platformdan platforma değişir. Yani gerçek anlamda çok bölgeli iş sürekliliği istiyorsanız, birden fazla veri merkezine yayılmış replikasyon stratejileri kurmanız gerekir.

Bulut Sunucu Güvenliği ve Yedeklilik

Bulut sağlayıcıları genellikle ağ segmentasyonu, DDoS koruması, loglama ve kimlik yönetimi gibi alanlarda güçlü araçlar sunar. Ama bu sizi yapılandırma sorumluluğundan kurtarmaz. Güvenliği uygulama katmanına kadar tasarlamak gerekir. Veri merkezlerinde Zero Trust yaklaşımının yükselişini anlattığım Zero Trust rehberinde bu felsefenin detaylarına değinmiştim.

Yedeklilik açısından bakarsak, bulut sunucular çoğu zaman zaten çoklu fiziksel sunucu ve depolama katmanı üzerinde çalışır. Bazı platformlarda aynı bölgede dahi birden fazla fiziksel tesise yayılmış çözümler vardır. Bu, tek bir donanım arızasının servisinizi etkileme riskini ciddi olarak düşürür.

Fiziksel Sunucuda Güvenlik ve Yedeklilik

Fiziksel sunucuda her şey sizin sorumluluğunuzdadır: ağ segmentasyonu, disk yedekliliği, yedekleme, felaket kurtarma planları. Bu bir yandan tam kontrol ve esneklik sağlarken, öte yandan ciddi bir operasyon yükü anlamına gelir.

Özellikle kritik iş yükleri için fiziksel sunucu kullanıyorsanız, veri merkezlerinde yedeklilik neden bu kadar önemli yazısında anlattığım gibi güç, ağ, depolama ve uygulama katmanlarını ayrı ayrı yedeklemek zorundasınız. Aksi halde donanımın sağladığı performans, iş sürekliliği tarafında sizi kurtarmaya yetmez.

Maliyet Analizi: Kimin İçin Hangi Mimari Daha Mantıklı

Maliyet hesabı yaparken sadece aylık fatura bedeline bakmak yerine toplam sahip olma maliyetini düşünmek gerekiyor: lisanslar, bakım süreleri, operasyon maliyeti, olası kesinti bedeli gibi kalemler de işin içine girmeli.

VPS Maliyet Profili

VPS, özellikle küçük ve orta ölçekli projeler için en dengeli maliyet yapısını sunuyor. Kaynak başına maliyet, paylaşımlı hostingten yüksek; bulut ve fiziksel sunucudan ise genelde daha düşük olur. Kendi sistem yöneticiniz yoksa, yönetilen VPS paketleriyle operasyon yükünüzü de azaltabilirsiniz.

Türkiye de bu segmentte hizmet veren birçok firma var; bunlardan biri de DCHost. Ancak marka seçimi ayrı bir başlık, burada önemli olan projenizin kaynak profilini doğru okuyup, gereğinden fazla ya da eksik kaynak satın almamak.

Bulut Sunucu Maliyet Profili

Bulut sunucular ilk bakışta pahalı görünebilir; ama doğru kullanıldığında özellikle dalgalı trafiği olan projelerde ciddi tasarruf sağlayabilir. Örneğin kampanya dışı dönemlerde makine sayısını azaltmak, gece saatlerinde kaynakları küçültmek gibi senaryolar maliyeti aşağı çeker.

Öte yandan izleme ve sınırlama yapmazsanız, yanlış yapılandırılmış bir otomatik ölçeklendirme politikası maliyetleri uçurabilir. Bu yüzden bulut tarafında hem teknik mimari hem de fatura takibini çok yakından yönetmek şart.

Fiziksel Sunucu Maliyet Profili

Fiziksel sunucu ilk yatırım maliyeti yüksek bir seçenek gibi görünse de sürekli yüksek yük altında çalışan, öngörülebilir trafiğe sahip projelerde uzun vadede birim kaynak maliyeti açısından avantajlı olabilir. Özellikle lisanslama modeli çekirdek veya soket bazlı olan veritabanlarında, belirli sayıda güçlü fiziksel sunucu kullanmak daha ekonomik olabilir.

Ancak unutmayın: fiziksel sunucuda bakım süreleri, yedek donanım stokları, parça değişimleri ve sahadaki insan gücü de maliyete dahildir. Küçük ekipler için bu operasyon yükü çoğu zaman gizli gider haline gelir.

Gerçek Senaryolar: Hangi Durumda Ne Seçilmeli

Teoriden pratiğe geçelim. Aşağıdaki senaryolar, kendi projelerimde ve danışmanlık verdiğim müşterilerde sık karşıma çıkan tipik durumlar.

Yeni Başlayan Girişim Projesi

Henüz ürün pazar uyumu test aşamasındaysanız, bütçe sınırlıysa ve trafik öngörülemezse, iyi yapılandırılmış bir VPS genelde en mantıklı başlangıç noktası. Hem kaynaklarınız tek bir yerde olduğu için yönetimi kolaydır hem de maliyetler öngörülebilir. İleride trafik arttığında, uygulamayı çoklu VPS mimarisine veya buluta taşımak hala mümkün.

Orta Ölçekli E Ticaret Sitesi

Kampanya dönemlerinde trafiğin 3 5 katına çıktığı, ama yılın geri kalanında daha sakin geçtiği e ticaret projelerinde bulut mimarisi ciddi avantaj sağlar. Uygulamayı birden fazla bulut sunucuya yaymak, veritabanını ayrı bir sunucuya almak ve cache katmanlarıyla desteklemek, performans ve iş sürekliliği tarafında güvenli bir alan yaratır.

Yüksek I/O Gerektiren Veritabanı Sunucuları

Büyük veritabanları, raporlama sistemleri veya yüksek frekanslı yazma işlemleri yapan uygulamalar için fiziksel sunucu çoğu zaman daha mantıklıdır. NVMe diskler, güçlü RAID kartları ve yüksek bellek kapasiteleriyle, bulut veya VPS ortamında maliyeti çok artabilecek kaynakları daha verimli kullanabilirsiniz.

Kritik Kurumsal Uygulamalar

Bankacılık, telekom veya büyük ölçekli kurumsal ERP sistemleri gibi, hem güvenlik hem de regülasyon tarafında sıkı gereksinimleri olan projelerde genelde hibrit senaryolar görüyoruz. Kritik veritabanları ve bazı çekirdek servisler fiziksel sunucularda, ön yüz uygulamaları ve ölçeklenebilir servisler ise bulut veya VPS ortamında konumlandırılıyor.

Karar Verirken Dikkat Etmeniz Gereken Teknik Kriterler

Seçimi netleştirmek için kendi projelerinize şu soruları sormanızı öneririm:

  • Trafiğim öngörülebilir mi, yoksa kampanya dönemlerinde sert sıçramalar mı yaşıyorum
  • Gecikme hassasiyetim ne kadar yüksek, milisaniyeler kritik mi
  • Verilerim için hangi regülasyonlar geçerli, belirli bir ülkede mi saklanması gerekiyor
  • Ekibimde sistem yönetimi uzmanı var mı, yoksa yönetilen hizmetlere mi ihtiyacım olacak
  • Bir saatlik kesintinin bana yaklaşık maliyeti nedir

Bu sorulara verdiğiniz cevaplar, mimari tercihinizi büyük ölçüde belirler. Örneğin, çok sıkı güvenlik ve uyum gerektiren ortamlarda, fiziksel sunucu güvenliği için alınması gereken önlemleri uygulayabileceğiniz bir bare metal ortam tercih edilebilir. Daha esnek, hızlı büyüyen ve küresel hedefi olan bir SaaS ürünü için ise bulut sunucu çoğu zaman daha doğal bir seçim olur.

Sonuç ve Yol Haritası Önerisi

Özetle, tek ve herkese uyan bir mimari yok. VPS, bulut sunucu ve fiziksel sunucunun her birinin güçlü ve zayıf yanları var. Ben kendi projelerimde genelde şu yol haritasını uyguluyorum: fikir aşamasında iyi yapılandırılmış bir VPS, ürün olgunlaştıkça yatay ölçeklenme ihtiyacı doğduğunda bulut mimarisine geçiş, çok yüksek I/O gerektiren nokta iş yükleri için ise özel fiziksel sunucular.

Türkiye pazarında bu üç segmenti de sunan birçok sağlayıcı var; DCHost gibi veri merkezi odaklı çalışan firmalar, mimarinizi kademeli olarak büyütebileceğiniz altyapılar sağlıyor. Ancak sağlayıcı seçerken sadece fiyatı değil, ağ kalitesini, destek seviyesini ve yedeklilik mimarisini de mutlaka sorgulayın.

Eğer şu an paylaşımlı hostingte takılıp kaldıysanız ve bir üst seviyeye geçmek için nereden başlayacağınızı bilmiyorsanız, önce sunucu çeşitleri ve hangisinin size uygun olduğuna dair yazıya göz atın, ardından bu yazıdaki mimari kıyasları teknik filtre olarak kullanın. Böylece hem bütçenizi hem de büyüme planınızı destekleyen, uzun vadede pişman etmeyecek bir altyapı kurmanız çok daha kolay olacaktır.

Yeni Paylaşılanlar
Clear Filters

Choosing the right data center location and server region is one of those decisions that quietly shapes everything about your…

Veri Merkezi Lokasyonu ve Sunucu Bölgesi Seçimi Neden Bu Kadar Önemli? Bir web projesi planlarken genelde alan adı, tema, SEO…

Yorum Yapın

Bağlantılı Makaleler