• Home
  • DNS
  • DNS Performans Optimizasyonu ile Sitenizi Hızlandırın
dns-performans-optimizasyonu-ile-sitenizi-hizlandirin

DNS Performans Optimizasyonu ile Sitenizi Hızlandırın

Sharing is caring!

Yavaş açılan sitelerin arkasındaki görünmez sebep: DNS

Tarayıcıya alan adını yazdığın anda, perde arkasında mini bir trafik şovu başlıyor. Sunucu yanıtı, görseller, JavaScript derken çoğu kişi asıl kritik noktayı atlıyor: DNS performansı. Çözümleme süresi uzadıkça, en hızlı sunucuya bile sahip olsan sayfan geç açılıyor ve kullanıcı çoktan sekmeyi kapatmış oluyor.

İyi haber şu: dns optimizasyonu ile bu görünmez gecikmeyi ciddi şekilde düşürebilirsin. Üstelik çoğu zaman sunucu taşımaya bile gerek kalmadan, sadece DNS tarafına birkaç akıllı dokunuş yapmak yeterli oluyor. Birazdan hem temel prensipleri hem de daha gelişmiş dns hızlandırma ayarlarını birlikte netleştireceğiz.

Eğer sitenin hızını zaten cache, CDN, resim optimizasyonu gibi yöntemlerle iyileştirdiysen ama hala o ilk açılışta hafif bir hantallık hissediyorsan, çok büyük ihtimalle sorun DNS tarafında gizleniyor. Hadi bu katmanı mercek altına alalım.

DNS performansını yavaşlatan ana faktörler

DNS tarafında hız kazanmadan önce, seni yavaşlatan ne var anlamak önemli. Yoksa “sağa sola parametre gireyim, kesin hızlanır” kafasıyla ilerleyip daha kötü hale getirmek mümkün.

Çözümleme süresi ve gecikme

Tarayıcı, alan adını IP adresine çevirmek için DNS sorgusu yaptığında, şu süreler oyuna girer:

  • İstemciden DNS sunucusuna gidiş süresi (network latency)
  • DNS sunucusunun sorguyu işleme süresi
  • Gerekirse başka DNS sunucularına delegasyon ve ek sorgular
  • Cevabın tekrar kullanıcıya dönüş süresi

DNS performansı dediğimiz şey, bu toplam sürenin ne kadar kısa olduğuyla doğrudan bağlantılı. 10-20 ms seviyeleri gayet güzel, 100 ms ve üzeri değerler ise kullanıcı deneyimini hissedilir şekilde bozuyor.

DNS sağlayıcısının altyapısı

Kullandığın DNS sağlayıcısı, performans konusunda oyunun başrolünde. Tek bir lokasyonda duran, sınırlı kapasitedeki bir DNS sunucusu ile dünya geneline yayılmış Anycast mimarili, onlarca POP noktasına sahip bir altyapı arasında dağlar kadar fark oluyor.

Kritik noktalar şöyle özetlenebilir:

  • POP sayısı ve coğrafi dağılım
  • Anycast desteği (kullanıcıya en yakın DNS node’una yönlendirme)
  • Network peering kalitesi ve omurga bağlantıları
  • Sunucu başına düşen sorgu sayısı (yük dengeleme durumu)

Zayıf bir DNS altyapısı kullanıyorsan, başka hiçbir optimizasyon stratejisi seni tam anlamıyla kurtaramaz. O yüzden dns optimizasyonu yaparken ilk bakacağımız yerlerden biri her zaman sağlayıcı seçimi oluyor.

TTL, cache ve tekrar eden sorgular

DNS kayıtlarının üzerinde tanımladığın TTL (Time To Live) değeri, resolver’ların cevabı ne kadar süreyle cache’te tutacağını belirliyor. TTL ne kadar mantıklı ayarlanırsa:

  • Tekrar eden sorgular azalır
  • İstemciye en yakın resolver cache’ten çok daha hızlı cevap verir
  • DNS altyapının üzerindeki yük hafifler

Ancak işin ince ayarı burada başlıyor. TTL’yi çok uzun tuttuğunda, IP değişimi gibi durumlarda geçiş süreci uzuyor. Çok kısa tuttuğunda ise cache avantajını kaybedip gereksiz şekilde aynı sorguyu tekrar tekrar çözdürüyorsun. İyi bir dns optimizasyonu çalışmasında bu denge mutlaka ele alınmalı.

Adım adım dns optimizasyonu stratejileri

Teoriyi bir kenara bırakıp daha somut adımlara geçelim. Aşağıdaki stratejiler, çoğu web projesinde DNS tarafında hissedilir bir hızlanma sağlar.

Performans odaklı DNS sağlayıcısı seçmek

İlk hamle, DNS’in nerede barındığına bakmak. Domain’i aldığın firmanın default nameserver’larını kullanmak pratik geliyor olabilir ama hız tarafında genellikle ortalama bir deneyim sunarlar.

Seçim yaparken şunlara dikkat et:

  • Dünya geneline yayılmış Anycast ağı var mı?
  • Bağımsız testlerde (örneğin DNSPerf, WonderNetwork gibi) sorgu süreleri nerede konumlanıyor?
  • Ücretsiz planda bile yeterli performans ve SLA sunuyor mu?
  • API üzerinden yönetim imkanı var mı (otomasyon için çok işe yarıyor)?

Bizim pratikte gördüğümüz tablo şu: İyi yapılandırılmış, Anycast destekli bir DNS sağlayıcısına geçmek tek başına kayda değer dns hızlandırma etkisi yaratabiliyor.

Anycast ve global dağıtımın gücünden yararlanmak

Anycast mantığını kısaca şöyle düşünebilirsin: Aynı IP adresine sahip birden fazla DNS sunucusu, dünya geneline dağılmış durumda. Kullanıcı nerede olursa olsun, BGP yönlendirmeleri sayesinde en yakın DNS node’una giden yolu kullanıyor.

Sonuç olarak:

  • Gecikme süresi azalıyor
  • Tek bir noktaya binen yük dağıtılıyor
  • Bölgesel sorunlar genel kesintiye dönüşmüyor

Eğer hedef kitlen global ise, Anycast desteği olmayan bir DNS altyapısı kullanmak gereksiz bir fren gibi çalışır. dns performansı global ölçekte önemliyse, Anycast neredeyse olmazsa olmaz.

TTL değerlerini akıllıca ayarlamak

TTL’yi tek seferlik bir rakam gibi görmemek lazım. Farklı kayıt türleri için farklı TTL stratejileri kullanmak çok daha sağlıklı sonuç verir.

Genel bir başlangıç noktası olarak şu yaklaşımı düşünebilirsin:

  • A ve AAAA kayıtları: 300 – 1800 saniye arası (5 ila 30 dakika)
  • CNAME kayıtları: Hizmetin stabilitesine göre 300 – 3600 saniye
  • MX ve TXT (SPF, DKIM, DMARC): 3600 – 86400 saniye arası, genelde daha uzun tutulabilir

Sık sık IP değiştiren bir altyapın varsa (örneğin blue-green deployment senaryoları, sık taşınan sunucular), canlı geçiş dönemlerinde TTL’yi geçici olarak 60-120 saniye gibi düşük bir değere çekip sonra tekrar ideal seviyeye almak mantıklı bir yol.

Bazı DNS panelleri, TTL’yi toplu şekilde güncelleme imkanı sunuyor. Böyle bir özellik yoksa, değişiklikleri planlarken mutlaka bakım penceresi belirle ve geçişi adım adım ilerlet.

DNS kayıt yapısını sadeleştirmek

Yıllar içinde büyüyen projelerde DNS bölgesi bazen çöplüğe dönebiliyor. Kullanılmayan kayıtlar, denenip bırakılmış alt alan adları, tarihi geçmiş test ortamları… Hepsi hala çözülmeye devam ediyor.

Daha hızlı ve temiz bir yapı için şunları yapabilirsin:

  • Eski projelere ait kullanılmayan A, CNAME, MX, TXT kayıtlarını temizle
  • Gereksiz zincir oluşturan CNAME kayıtlarını azalt (CNAME → CNAME → A gibi uzun zincirler performansı etkiler)
  • Alt alan adlarını mantıklı şekilde grupla ve adlandır
  • Farklı servisler için DNS seviyesinde net ayrım yap (api., cdn., static. gibi)

Temiz bir kayıt yapısı, hem yönetimi kolaylaştırır hem de ileride yapacağın dns optimizasyonu adımlarında hata riskini azaltır.

Gelişmiş dns hızlandırma teknikleri

Temel ayarları toparladıysan, biraz daha ileri seviye tekniklere bakmanın tam zamanı. Buradaki yöntemler özellikle yoğun trafikli, uluslararası erişime açık sitelerde ciddi fark yaratabiliyor.

DNS over HTTPS ve DNS over TLS etkisi

İstemci tarafında DoH (DNS over HTTPS) ve DoT (DNS over TLS) gibi güvenli protokoller giderek yaygınlaşıyor. Bu teknolojiler gizlilik ve güvenlik sağlarken, bazen ekstra gecikme de ekleyebiliyor.

Senin taraftan dikkat etmen gereken kısım şu:

  • Kullandığın DNS sağlayıcısının DoH/DoT destekleyen büyük resolver’larla uyumlu olması
  • Özellikle kurumsal ağlarda, DNS trafiğini engelleyen veya modifiye eden güvenlik cihazlarının yarattığı ek gecikmeler

Tarayıcı ve işletim sistemi tarafındaki DoH/DoT ayarlarını direkt kontrol edemesen de, hızlı yanıt veren, güvenilir bir DNS sağlayıcısı kullanarak bu gecikmenin hissedilmesini minimuma indirebilirsin.

Tarayıcı tarafında DNS Prefetch kullanımı

Özellikle dış kaynaklara (CDN, analytics, üçüncü parti script’ler) yoğun şekilde istek atan sitelerde, tarayıcıya bazı alan adlarını önceden çözmesini söylemek oldukça işe yarıyor. Bunun için DNS Prefetch kullanılıyor.

HTML içinde şu tarz satırlar görebilirsin:

<link rel="dns-prefetch" href="//fonts.gstatic.com">

Bu etiket, tarayıcıya “bu alan adına birazdan istek atacağım, şimdiden DNS çözümlemesini yap” demek gibi bir şey. Özellikle:

  • Font servisleri
  • CDN alan adların
  • Analitik ve reklam script’leri

gibi alanlar için kullanıldığında, sayfa ilk yüklenirken fark edilir bir dns hızlandırma etkisi yaratabiliyor.

CDN ve DNS entegrasyonunu doğru kurmak

Bir CDN kullanıyorsan, DNS tarafındaki yapılandırma doğrudan performansı etkiliyor. Genelde şu senaryo karşımıza çıkar:

  • www.example.com alan adı için bir CNAME ile CDN’e yönlendirme
  • cdn.example.com gibi alt alan adlarını doğrudan CDN’e işaret etme

Burada dikkat edilmesi gerekenler:

  • Gereksiz CNAME zincirleri oluşturmamak
  • CDN’in önerdiği TTL değerlerini kontrol ederek kendi stratejine uyarlamak
  • CDN ile kök alan adı ilişkisinde (örneğin apex domain) mümkünse ALIAS/ANAME gibi kayıt türlerini değerlendirmek

CDN kullanırken DNS katmanını doğru kurmak, sadece içerik dağıtımını hızlandırmakla kalmıyor, aynı zamanda global ölçekte daha stabil bir dns performansı sağlıyor.

DNS performansını ölçmek ve izlemek

Hiç ölçmediğin şeyi optimize etmeye çalışmak biraz karanlıkta ayar yapmaya benziyor. dns optimizasyonu sürecine başlamadan önce ve yaptıktan sonra mutlaka performansı ölçmen gerekiyor.

DNS performansını ölçmek için pratik araçlar

Elinin altında kullanabileceğin birçok ücretsiz ve pratik araç var. Bazıları:

  • dig / nslookup: Komut satırından sorgu süresini görmek için süper basit bir başlangıç.
  • DNSPerf, PerfOps: Farklı lokasyonlardan DNS sağlayıcılarının performans karşılaştırmaları.
  • Online DNS test araçları: Sağlayıcının global çözümlenme sürelerini grafiksel olarak görebileceğin pek çok servis var.

Örneğin basit bir dig sorgusu ile yanıt süresini ölçebilirsin:

dig yourdomain.com @1.1.1.1

Çıktının sonunda yer alan Query time kısmı sana milisaniye cinsinden cevabın ne kadar sürede geldiğini gösterecektir. Farklı DNS sağlayıcılarını karşılaştırırken bu metrik iyi bir rehberdir.

Sürekli izleme ve uyarı mekanizmaları

Bir kere ayar yapıp bırakmak pek sürdürülebilir bir strateji değil. DNS tarafında yaşanan performans düşüşleri, doğrudan site hızına ve hatta zaman zaman erişilebilirliğe yansıyor.

Sürekli izleme için şu adımları düşünebilirsin:

  • Monitoring araçlarında (New Relic, Datadog, UptimeRobot vb.) DNS çözümleme süresini ayrı bir metrik olarak takip etmek
  • Belirli eşiklerin üzerine çıkıldığında e-posta veya Slack uyarısı almak
  • Farklı bölgelerden yapılan sorguları ayrı ayrı analiz etmek

Bu sayede dns performansı yavaş yavaş bozulmaya başladığında, kullanıcılar şikayet etmeden önce müdahale edebilirsin.

DNS güvenliği ve performans dengesi

Güvenlik katmanı eklediğinde genelde ufak da olsa ekstra gecikme ortaya çıkar. Ancak doğru yapılandırma ile hem güvenli hem hızlı bir DNS katmanı kurmak mümkün.

DNSSEC kullanırken dikkat edilmesi gerekenler

DNSSEC, DNS cevaplarının sahtecilik saldırılarına karşı imzalanmasını sağlar. Özellikle kurumsal projelerde giderek daha çok şart haline geliyor. Fakat yanlış yapılandırılmış DNSSEC, hem performans hem de erişilebilirlik tarafında sorun çıkarabiliyor.

Dengeyi kurmak için:

  • DNS sağlayıcının DNSSEC desteğini ve otomatize anahtar yenileme sürecini iyi incele
  • DNSSEC aktif ettikten sonra farklı resolver’lardan test yaparak gecikmeyi kontrol et
  • Key rollover süreçlerini planlı ve izlenebilir şekilde yönet

Doğru yapılandırılmış bir DNSSEC, çoğu senaryoda fark edilir bir yavaşlamaya neden olmadan güvenlik seviyesini ciddi şekilde artırır.

Rate limiting ve saldırı koruması

DNS altyapıları sık sık DDoS saldırılarının hedefi olur. Sağlayıcıların pek çoğu rate limiting, filtreleme ve trafik temizleme gibi teknikler kullanır. Bu mekanizmalar doğru ayarlanmadığında meşru trafiğin de gereğinden fazla yavaşlamasına yol açabilir.

İyi bir sağlayıcı:

  • Saldırı anında seni bilgilendirir
  • Koruma katmanını dinamik olarak devreye alır
  • Mümkün olduğunca meşru sorguları etkilemeden filtreleme yapar

dns optimizasyonu planlarken sağlayıcının güvenlik politikalarını ve saldırı senaryolarında nasıl davrandığını mutlaka incele. Performans, yalnızca hız değil aynı zamanda kararlılık ve dayanıklılık anlamına da gelir.

Son dokunuşlar için pratik öneriler

Gel şimdi her şeyi bir araya getirelim. DNS tarafında ufak dokunuşlarla başlayan süreç, doğru hamlelerle sitenin genel hız algısını ciddi şekilde değiştirebilir.

Pratik bir yol haritası şöyle olabilir:

  • Önce mevcut dns performansı durumunu ölç: dig, online araçlar ve monitoring verilerini kullan.
  • Performans odaklı, Anycast destekli bir DNS sağlayıcısına geçmeyi değerlendir.
  • TTL değerlerini gözden geçir; özellikle A, AAAA ve CNAME kayıtlarında mantıklı bir denge kur.
  • Eski, kullanılmayan ve zincir oluşturan kayıtları temizleyerek bölgeyi sadeleştir.
  • CDN, font ve üçüncü parti servisler için DNS Prefetch ve doğru CNAME yapılandırmalarını uygula.
  • DNSSEC, rate limiting ve diğer güvenlik özelliklerini, hız dengesini bozmadan devreye al.

Bu adımları uyguladıkça, tarayıcıdaki ilk byte süresinin ve genel sayfa açılış hızının nasıl toparlandığını net bir şekilde göreceksin. Özellikle mobil kullanıcılar ve yurt dışı trafiği olan projelerde fark çok daha belirgin hale geliyor.

Bugün bir saatini ayırıp DNS kayıtlarını, TTL’lerini ve sağlayıcı tercihlerini gözden geçirmen bile güçlü bir başlangıç olur. Düzgün kurgulanmış bir dns optimizasyonu süreci, sunucu maliyetlerini artırmadan, kod yazmadan performans kazanmanın en verimli yollarından biri. Şimdi kendi sitenin DNS katmanına bakma sırası sende.

Sıkça Sorulan Sorular

DNS optimizasyonu nedir ve neden önemlidir?

DNS optimizasyonu, alan adının IP’ye çevrilme sürecini hızlandırmak ve kararlı hale getirmek için yapılan ayar ve iyileştirmelerin tümüdür. Doğru yapılandırılmış DNS, çözümleme süresini düşürerek sayfanın daha hızlı açılmasını sağlar, kullanıcı deneyimini iyileştirir ve arama motoru tarafında hız avantajı kazandırır.

DNS performansını nasıl ölçebilirim?

DNS performansını ölçmek için dig veya nslookup komutlarıyla Query time değerine bakabilir, DNSPerf gibi karşılaştırma sitelerini kullanabilir ve online DNS test araçlarından faydalanabilirsin. Ayrıca izleme servislerinde DNS çözümleme süresini ayrı bir metrik olarak takip ederek zaman içindeki değişimi görebilirsin.

TTL değerini kaç saniye olarak ayarlamalıyım?

Tek bir sihirli TTL değeri yok, ama pratikte A ve AAAA kayıtları için 300-1800 saniye arası iyi bir başlangıç noktasıdır. MX ve TXT gibi daha az değişen kayıtlar için 3600-86400 saniye tercih edilebilir. Sık IP değiştireceğin dönemlerde TTL’yi geçici olarak 60-120 saniye gibi kısa değerlere çekip geçiş sonrası tekrar yükseltmek mantıklı bir stratejidir.

Ücretsiz DNS sağlayıcıları ile iyi performans almak mümkün mü?

Evet, Anycast altyapısına sahip bazı ücretsiz DNS sağlayıcıları gayet iyi performans sunabiliyor. Önemli olan, seçtiğin sağlayıcının global POP dağılımına, bağımsız performans testlerindeki sonuçlarına ve sunduğu özelliklere bakmak. Trafiğin büyüdükçe daha gelişmiş özelliklere ihtiyaç duyarsan, ücretli planlara geçerek performans ve güvenlik tarafında ek avantajlar elde edebilirsin.

Yeni Paylaşılanlar
Clear Filters

Yapay zeka (AI) ile işletmenizin verimliliğini nasıl artırabileceğinizi, hangi AI çözümlerinin size uygun olduğunu ve dijital dönüşümdeki rolünü keşfedin.

Bare metal sunucu kurulumu rehberimizle tanışın! İşletim sistemi yükleme, ağ yapılandırması ve temel güvenlik ayarlarını adım adım öğrenin.

Yorum Yapın

Bağlantılı Makaleler